Kalbin karıncık dediğimiz alt gözlerini birbirinden ayıran duvarın herhangi bir yerinde olan deliklerdir.
En sık doğumsal kap hastalığıdır. 1000 canlı doğumun 2-3’ünde görülür. İzole olabileceği gibi bir çok kompleks doğumsal kalp hastalığının bir parçası olarak da bulunabilir.
Septum dediğimiz ayırıcı duvardaki yerine göre üç temel tipi vardır: 1- Perimembranöz, 2- Musküler, 3- Doubly committed juxta arterial tipler.
Çocukta yapacağı etkiler deliğin büyüklüğü ve akciğer damar direncine bağlıdır. Delik ne kadar büyükse etkileri o denli önemli olur.
Orta ve büyük delikler önemlidir. Çocukta aşırı terlemeden kalp yetmezliğine dek olabilen etkilere yol açarlar.
Anjiografi ile deliğin büyüklüğünü, akciğer damar basıncını ve kalbin alt boşlukları arasında olan kan geçiş miktarını hesaplamak gerekebilir. Anjiografi ile aynı zamanda uygun büyüklük ve yaştaki bazı VSD’leri kapatmak mümkün olabilir.
VSD’ler çoğunlukla erken dönemde neden oldukları muayene bulguları ve yaptıkları belirtilerle tanınabilir ve ekokardiyografi ile kesin olarak teşhis edilebilirler.
Küçük ve orta defektlerin zaman içerisinde kendiliğinden kapanma olasılıkları vardır.
Orta ve büyük VSD’lerin çoğunun kapatılması gerekir. Kapatılma yaşı deliğin büyüklüğü ve çocukta yapmış olduğu etkilere göre değişiklik gösterir; kimilerini erken dönemde kapatmak gerekirken bazıları uzun süre takip edilebilirler.
Kapatma işlemi cerrahi yol ile yani ameliyatla olur, bazı az sayıdaki ve uygun yerdeki VSD’ler ameliyatsız anjio yoluyla da kapatılabilir.
Hastalığın seyri genel olarak iyidir. İyi bir takip ve uygun zamanda yapılan ameliyatla oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir.
Birçok VSD’li çocuğumuz ameliyatla sağlıklarına kavuşmuştur. Az sayıda hastamıza ameliyatsız kapatma işlemi uygulanmıştır ve sorunsuz olarak yaşamlarını sağlıkla devam ettirmektedirler.