Doğumsal kalp deliklerinin en sık görülenlerinden birisi atriyal septal defektlerdir. Bunlar kalbin kulakçık dediğimiz üst sağ ve sol boşluklarını birbirinden ayıran duvarda bulunan deliklerdir. Deliğin bulunduğu yere göre sinüs venosus tip, sekundum tip ve primum tip olarak adlandırılırlar. Sekundum tip denile ve çoğunlukla ayırıcı duvarın orta kısmında bulunan delikler daha fazladır.
ASD’ler genel olarak hastaya olan etkileri ve tedavileri açısından ağır, korkutucu kalp hastalıkları değillerdir.
Klinik olarak çok uzun yıllar hiçbir bulgu vermeden kalabilir ve tesadüfen saptanabilirler veya dikkatli bir kalp muayenesinde bazı bulgulardan şüphelenilerek yapılan ekokardiyografi ile tanınırlar.
Hastalığın tanısı ekokardiyografi ile kesin olarak konulur, bazen TEE denilen yemek borusundan yapılan hortumlu ekokardiyografi yapılması tanının netleştirilmesi ve tedavinin yönlendirilmesi için gerekli olabilir.
ASD’nin tedavisi iki türlüdür. Primum ve sinüs venosus tip ASD’ler ameliyatla kapatılmalıdırlar. Sekundum tip ASD’ler a) büyüklükleri ve tutucu kollarının varlığına ve yapısına göre a) ASD kapatma cihazları ile anjio yoluyla ameliyatsız b) cerrahi olarak ameliyatla kapatılırlar.
Her iki yolla da tedavinin riskleri oldukça düşüktür.
Kliniğimizde takip ettiğimiz çok sayıda ASD’li hastamız vardır. Yukarıda anjio yoluyla ASD’lerini ameliyatsız kapattığımız ve işlemin ertesi günü sağlıkla evlerine giden çocuklarımızdan bazılarını görmektesiniz.